.. BELGRAD GEZİSİ ..

 

Yıllar sonra yeniden merhabalar :)

O kadar uzun zaman olmuş ki blog yazısı yazmayalı, tarihleri görünce kısa süreli bir şok geçirdim. Yeniden iş hayatına başlamam, covid-19 süreci, Lila'nın okula adaptasyonu derken resmen bir dönem geçip gitmiş. 

Buralara dönüş sebebim ; Belgrad gezisinin notlarını buralara bir yerlere bırakmak. Çünkü bu gezi bir turdan bağımsız olarak kendi başımıza çıktığımız ilk yurtdışı seyahatimizdi. Covid-19 kapanmalarının tam ortalarında Pegasus'un kampanyasını görüp o zamana kadar korona çoktan biter diyerek 11 ay sonrasına 2 kişi gidiş dönüş 1100 TL gibi bir fiyata uçak biletlerimizi aldık. Tabi korona hala bitmiş değil, bitecek gibi de değil ama olsun sonuçta bir umuttur yaşatan insanı :D 

Şehir ile ilgili tüm blog yazılarını okuyup, gezilecek , görülecek yerler listemizi hazırladık. Gidişimize 1 ay kala agoda.com dan şehir merkezinde bir otele rezervasyon yaptık. Oteli kahvaltı dahil paket olarak seçtik ve iyi ki de öyle yapmışız dedik. Five Points Square adlı otelimizin kahvaltısı otelin giriş katında bir cafede verildiğinden çok güzel ve doyurucuydu. Böylece hem kahvaltı için zaman kaybetmemiş olduk hem de ekstra bir şey ödemeden güzel bir kahvaltı öğünümüz olmuş oldu. Otel çok temizdi, çalışanlar ilgiliydi.

Uçaktan sonra otele bavulları bırakır bırakmaz dünyanın en iyi 50 pizzacısından biri olan Majstor i Margarita'da pizza yedik. Gerçekten çok lezzetliydi. Sonrasında hemen gezimize start verdik. ilk gün Nikola Tesla Müzesi, Saint Sava Katedrali, Saint Mark Kilisesi, Özgürlük Meydanı ve Kalemegdan bölgesini gezdik. Toplam 23.500 adım ile :) Akşam yemeğini ise ünlü Skadarlija bölgesinde yedik. Yerel müziklerin çalındığı, birbirinden şirin restoranların olduğu, tarihi bir sokak. Yemekleri de çok güzeldi.

İkinci güne ise Zemun bölgesine doğru yola çıkarak başladık. Şehirde bizdeki bitaksi uygulaması gibi Pink Taxi uygulaması var. gideceğiniz yeri girdiğinizde ortalama ne kadar tutacağını da öğrenmiş oluyorsunuz. Zemun'a taksi ile geçtik. Gardos Kulesinin bulunduğu tepede inerek hem kaleyi görmüş olduk hem de şehri yokuş aşağı inerek kolayca gezme şansı yakaladık. Zemun Avusturya himayesinde olduğu zamanlardan kalan tarihi yapısını koruyan bir kent. Nehir kenarına vardığımızda bir cafede oturup bir şeyler içerek soluklanmış olduk. 

Zemun'dan sonra durağımız Ada Ciganlija oldu. Göl çevresinde oluşturulan Ada'da buggy araca binerek bir tur yaptık. İnsanlar göle girip güneşleniyorlardı ancak bizim böyle bir keyfe vaktimiz yoktu ne yazık ki. Ormanlık alanda bir cafede öğle yemeğimizi yiyerek Stari Grad denilen ve otelimizin de bulunduğu bölgeye dönüş yaptık. Akşam yemeğinden önce biraz dinlenmek için otele geçtik. Çünkü 2. gün de fazlasıyla taksi kullanmamıza rağmen 18.000 adımda falandık :D

İkinci gün akşam yemeğimiz yine aynı yerdeydi. Canlı yöresel müzik eşliğinde yemeğimizi yedik. Bizimkiler sorasında Özgürlük Meydanında çay kahve içmeye gittiler ancak bende o enerji kalmadığı için otelin yolunu tuttum :D

Son gün yine otelin giriş katında, meydandaki kafede kahvaltımızı yaparak havaalanına gitmek için taksimizi çağırdık. Yarım saat olmadan havaalanındaydık. 

Son olarak bazı bilgi notları bırakmak istiyorum;

Öncelikle Sırp polisi biraz sert geldi bize. Pasaport kontrolünden, check in deskine kadar her noktada bir pürüzle karşılaştık. Buna hazır olmakta fayda var.

Şehir içinde euro asla kullanılmıyor. Bozuk eurolarımı bile harcayamadım o kadar söyleyeyim. Paramızı bittikçe exchange office lerde sırp dinarına çevirdik. Şehir içinde bir çok noktada bulabilirsiniz.

Eğer bizim gibi 4 kişilik bir grupsanız otobüs yerine taxi kullanmak daha uyguna bile gelebiliyor. Pink Taxi uygulamasını gitmeden indirin.

Türkiye'ye dönüşte doldurmanız gereken bir form var. Bu formu havaalanına gitmeden önce mutlaka doldurun.

Umarım Belgrad gezisi planlayanlar için faydalı bir yazı olmuştur.. 

Şimdiden keyifli bir tatil dilerim :